''Olmuş olmuş, öyle güzel olmuş ki hem de!''
Filmin güzelliği, biraz ne beklediğinize göre değişir açıkçası. Feyyaz Yiğit'in özellikle Gibi'de gördüğümüz tarzı ile Haluk Bilginer'in sanatçı ruhunu yan yana getirmek biraz zor olabilir, filmde de bunu görüyorsunuz ancak bu kesinlikle çok keyifli bir seyir zevki sundu. Filmin orijinal versiyonunu izlemedim, sinemadan sonra izlemek istedim ancak uyarlama hali kesinlikle çok hoşuma gitti. Varlıklı ve birçok insan için anlam ifade etmeyecek sanat eserlerine farklı anlamlar yükleyip, akıl almaz paralar veren bir insan... Öte yandan karın tokluğuna hayatta kalmak için mücadele eden, ipe sapa gelmez bir başka karakter... Hayat onları biraz komik, biraz ironik yol ayrımlarıyla bir araya getiriyor. Evet aralarında geçen keyifli diyalogları ve süreci kah gülerek kah duygulanarak izliyoruz ama bu karşılaşmanın öylesine olmadığını hissediyorsunuz izlerken. Aynı dünyada, aynı şehirde birbirinden bambaşka hayatlar yaşayan iki insanın bir araya gelmesinin bir nedeni vardı. Geçmişle yüzleşmeler, geleceğe dair planlar... Bedensel engellerin geleceğe engeller koymaması için yüze vurulan o tokatlar... Bence gerçekten çok güzel bir şekilde işlenmişti.
2,5 saatlik bir film risktir. Sevmezseniz zaman geçmez, bir süre sonra azaba dönüşür. Bu film o hisse kapılmanıza müsaade etmiyor. Özellikle toz pembe sonlardan uzak, hafif buruk duygularla hatrı sayılır bir güzellikte sona sahipti film. Herkes ait olduğu yerin kahramanıdır derler ya, biraz öyle oldu. Ama bu dönüşlerin hepsi bir nedene bağlıydı. Bu kısmı ise kesinlikle çok keyifliydi. Hem güldürürken hem de duygulanırken düşündüren bir film deneyimi sunduğunu söyleyebilirim. Çekimi, müzikler, oyunculuklar noktasında da bence son derece başarılıydı. Hayatın koşuşturması ve zihinlerin yoğunluğundan sıyrılmak isteyenler için harika bir mola niteliğinde bir film, merak eden herkese de canı gönülden tavsiye ederim!
kaynakça

Hiç yorum yok